Sevilay ÇOBAN
“Hayatımın ilk 17 yılını İstanbul’da, ikinci 17 yılını Ankara’da geçirdim… 8 yıldır ‘ait olduğum yerde’ doğayla iç içe, hayal ettiğim ne varsa gerçeğe dönüştürerek yaşıyorum.” Bu sözlerle başladı hikâyesini anlatmaya. Heyecanı, doğaya tutkusu, merakı, üretmeye olan aşkı, çalışma azmi, çekirdek ailesinin ortaya koyduğu dayanışma; Gülşehri Çukur’un gücünün ve cesaretinin kaynağı.
Eşi ve 13 yaşındaki kızı bu hayalin ortakları
Farklı üniversitelerin işletme ve tarım bölümlerini bitiren Çukur, özel sektörde yoğun bir tempoda ve uzun yıllar satış pazarlama alanlarında çalıştı. “Kendimi hiçbir zaman ışıltılı hayatlara, AVM’lere, metropollere ait hissetmedim.
Yoruluyordum” diyen Gülşehri Çukur, kızı dünyaya geldikten sonra iş hayatı nedeniyle onunla yeterince ilgilenemediği, ‘ne uğruna?’ sorusuna cevap bulamayınca yeni yaşamalarını inşa edecekleri yeri araştırmaya başladıklarını ifade ediyor. Çukur, “Gözümüzü karartıp neresi olursa demedik hiçbir zaman.
Ölçüp, biçip, hesaplayıp, tartıp öyle seçtik bu bölgeyi. Eşim ve kızımla birlikte Köyceğiz’e bağlı minik bir köyde yaşamaya başladık. 3 tavuk, 2 keçi ve koyun aldık. Bir de bahçe yaptık kendimize. Pazar masrafımız kalmadı. Yumurtaları satmaya başladım, koyunlar 2’şer 3’er kuzuladı, kısa sürede sürümüz büyüdü. Satılan yumurtalarla çark dönmeye başladı” şeklinde anlatıyor.
Âşık olma hissi…
Küçükbaş hayvancılığın onları yaşadıkları yere, eve çok bağladığını fark edince arıcılıkla tanıştı ve özel bir firmanın başlattığı Avrupa birliği destekli Arıcılık Akademisi’nden eğitim aldı. “İlk dersten itibaren midemde kelebekler uçuştu… Şaşkınlık, hayranlık, minnettarlık, saygı, heyecan, mucizeye tanıklık, âşık olma hissi… Hepsini yaşadım. Eğitim bitti, hemen kovan aldık. Sonra gerisi geldi…” Çukur’un kovanların arasına dalmasıyla yeni girişimi Beebeez’in de ilk adımları atıldı.
100 bin TL ile 120 kovan
Çukur, Muğla İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nün Uzman Eller Projesi’ne başvurdu, 2022 yılında hak kazandığı tamamı hibe olmak üzere 100 bin TL’lik desteğin yarısı ile kovan, diğer yarısıyla arıcılık ekipmanları satın aldı. “Kısa sürede 120 kovan sayısına ulaştım.
Balın yanı sıra daha sürdürülebilir üretim yapabileceğim diğer arı ürünleri olan polen, propolis, perga, arı sütü, arı zehri, bal mumunu da üretmeye başladım. Arının sunduğu her şey insan sağlığı için çok şifalı, bağışıklık güçlendirici, tedavi edici özelliklere sahip” diyen Çukur, şöyle devam ediyor;
Balmumundan gıda sarma bezi
“Arılarla ilgili yaptığım her araştırmada yeni bir şeyler öğreniyorum. Çalışmalarımda ‘balmumlu gıda saklama bezleri’ni keşfettim. Amerika ve Avrupa’da hatta doğu ülkelerinde çok yaygın bir kullanım alanına sahip olduklarını gördüm.
Aslında plastiğin icadından önce hem gıda saklamada hem sağlık alanında hem de günlük yaşamda kullanılan geleneksel bir yöntem. Bezleri, arıların petek yapımında kullandıkları ve 1 kg’ı için 8 kg bal tüketmek zorunda oldukları doğal bir ürün olan balmumunu erittikten sonra %100 pamuklu kumaşla birleştirerek hazırlıyorum.
Sıcak bir zemine serdiğim kumaş, erimiş balmumunu içine çekiyor. Mum donduğunda hafif sertleşince kumaşın hava geçirgenliği ve su geçirgenliği oldukça azalıyor. El ısısıyla birbirine yapışıp mühürlenebilen, her şekle girebilen plastik kullanılarak yapılan birçok ürüne de en doğal alternatif olan balmumlu gıda sarma bezleri ortaya çıkıyor.”
Çalıştık ve anda kaldık
Çukur, sözleriyle anın öneminin altını çiziyor; “Harekete geçmeyince kurulan hayaller oturduğumuz yerden gerçekleşmiyor. Son 8 senede ailecek ne kadar çalıştığımızı, ne kadar ter döktüğümüzü anlatmaya kelimeler yetmez. Bir teknemiz ve karavanımız var. Kendimizi hiçbir zaman bu tempoda kaybetmedik. Balık hobimizi, doğada kalmayı, gezmeyi hiç ertelemedik. Çalışmak ve anı kaçırmama konusunda bence çok iyiyiz.”
Ata mirası tekrar gün yüzüne çıktı
Girişimci Çukur, ürün özellikleri hakkında şu bilgileri veriyor; “Sürdürülebilir bir üründür olan BeeBezz; yıkanabiliyor ve tekrar tekrar yaklaşık 100 kez kullanılıyor. Tek kullanımlık plastik malzemeler gibi doğaya atık oluşturmuyor. Ekmek, peynir gibi ürünler mikro hava geçirgenliği sayesinde uzun süre küflenmiyor, yeşillikler ise çürümüyor. Hem sağlımızı hem gezegenimizi koruyan ve israfının önüne geçmemizi sağlayan atalarımızdan kalan çok güzel bir mirası tekrar gün yüzüne çıkarmış oldum.”
Yurt dışı toptan ürün talep ediyor
Köy hayatının da birçok zorluğa da gebe olduğunu kaydeden Gülşehri Çukur, “İlk taşındığımız dönemlerde ‘Terkişehir’ adıyla instagram’da bir sayfa ve youtube’da bir kanal açmıştık. Beebeez’i burada anlatmaya başladım ve kısa sürede 6 milyon izlenmeye ulaştı. Ürünün doğallığı, benzersizliği ve bizim güvenilirliğimizle birleşince kısa sürede çok yoğun ilgi gördü. Öyle ki şu an yurt içi ve yurt dışından toptan ürün talepleri alıyoruz” diyor.