Tutar Yapı Sitesi Davasında 6. duruşma tamamlandı: ‘Amcamın bedeninin yarısını hâlâ bulamadık’

6 Şubat depreminde Adana’da Çukurova ilçesinde bulunan Tutar Yapı Sitesinin yalnızca C Bloğu yıkılmış, 64 kişi yaşamını yitirmişti. Binaya ilişkin üç tutuklu sanığın yargılandığı davanın altıncı duruşması 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

Savcı ve mahkeme başkanı dahil olmak üzere dört kişilik mahkeme heyetinin üçünün değiştiği davada, tutuklu sanıklar O. B., B.B. ve C.A.’nın SEGBİS ile duruşmaya katılırken kayıp yakınları, avukatları ve sanık yakınları duruşma salonunda hazır bulundu. Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar ve Çukurova Belediyesi başkan yardımcıları da kayıp yakınlarına destek olmak için duruşmaya katıldı.

“DİĞERLERİ NEDEN YIKILMADI?”

Duruşmada kayıp yakınları ve enkazdan sağ çıkan yurttaşlar beyanda bulundu. Yakınlarını depremden 4 gün sonra DNA testi ile bulabildiğini ve beden bütünlükleri bozulduğu için kendilerine gösterilmediğini söyleyen İ.K., “Adalet yerini bulsun, emsal bir karar çıksın ki herkes durması gereken yeri bilsin, insanların hayatlarını mahvedemesin” dedi. Başka bir kayıp yakını ise “Enkazdan amcamın bedenimin yarısı çıktı. Diğer yarısı hala bulunamadı. Binada yıkıcı tadilat yapan O.B. ve B.B. kendilerini kurtarmak için binanın üst katı dubleks yapılmış diyorlar. Dört blok da aynı biçimde. O zaman onlar neden yıkılmadı? ‘Ben zengin olduğum için hedef oluyorum’ diyorlar. Yaşananların nedeni zenginlik değil aç gözlülük” ifadelerini kullandı.

Sanıklar kendilerine yönelik suçlamaları bir kez daha reddetti.

Sanık avukatının binanın yıkılma nedeninin beton kalitesizliği olduğunu savunmak için kullandığı “Hasan Alpargün Apartmanında insanlar boğularak öldü. Yaşam üçgeninde havasızlıktan öldüler. Ancak c blokta yaşam üçgeni bile oluşmadı” sözleri salonda tansiyonu yükseltti. Bir kayıp yakını, “Betonun etkisinden ben kayıplarımı ancak DNA yöntemi ile teşhis ettim” sözleriyle avukata tepki gösterirken, müşteki avukatı ise Hasan Alpargün’deki ölüm nedeninin boğularak olmasının gerekçesinin çarpıtıldığına yönelik söz almak istedi. Mahkeme heyeti “İtiraz hakkınızı bir sonraki celsede kullanırsınız” yanıtını verdi.

7. DURUŞMA 18 NİSAN’DA

Mahkeme açıkladığı ara kararda tutuklu üç sanığın tutukluluk halinin devamına karar verdi.

Sanık avukatlarının yeni bilirkişi raporu talebi bir kez daha reddedilirken kayıp yakını avukatlarının olası kast yargılaması için sanıklardan ek savunma isteme talebi de yetkili heyet tarafından değerlendirilmeye bırakıldı. Yedinci duruşma 18 Nisan Cuma günü saat 10.30’da görülecek.

Duruşma sonrası Cumhuriyet’e konuşan ve sitenin diğer bloklarının ve etraftaki binaların sağlam olduğuna dikkat çeken Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, “Binada yıkıcı tadilat yapılmış. Yaşananları dinlemek bile dayanılmaz bir acı. İnsan hayatı bu kadar ucuz olmamalı” dedi.

“SORUMLULUK BELEDİYELERDE”

Konuyla ilgili yine dönüp dolaşıp denetlemeye gelindiğini belirten Karalar, “Denetleme konusunda belediyelerin büyük sorumluluğu var. Bu tarz işlemler yüzünden birçok bina yıkıldı. Depremden hemen sonra ilçe belediyelere altında işyeri olan apartmanlarla ilgili inceleme yapılması talimatını verdik. Yakınlarını kaybeden yurttaşlarımıza bir kez daha başsağlığı diliyorum” İfadelerini kullandı.

“HER AÇIKLAMALARI ÇELİŞKİLİ”

Davada kayıp yakını ve müşteki avukatı olarak bulunan Mehtap Akyüz Özcan ise zemin katta tadilat yapan sanıkların çelişkilerine dikkat çekti. “İlk başta ‘Tadilatı bizden sonra alan taşınmaz malikleri yapmıştır’ demişlerdi” diyen Özcan, “Kendilerinden sonra o bölümü alanların eksper raporu ile tadilatı ispatlayınca bu kez de ‘Biz yapmadık, kiracımız yaptı’ dediler” ifadelerini kullandı. B.B.’nin emniyet ifadesinde ‘Dükkanda İ. U. adında kiracım vardı. O çıktıktan sonra kontrol ettim, herhangi bir tadilat yapılmamıştı” dediğini anımsatan Özcan, “Ancak mahkeme huzurunda kiracısının M. H. T. olduğunu, kiracının basit tadilat yaptığını ve izni oğlunun alıp tadilat parasını kiradan düştüğünü söyledi” dedi.

“HEM ZENGİN, HEM FAKİR”

Adana Park Otel’de çalışan K.A.’nin ifadelerini B.B.’nin ‘Yanımızdan husumetli ayrıldı diye böyle konuşmuş’ sözleriyle reddettiğini belirten Akyüz, “Oysa o kişi hâlâ yanlarında gayri resmi olarak çalışıyor ve sosyal medyadan buna ilişkin paylaşımlar yapıyor” dedi.

Sanıkların çelişkilerinin bunlarla da sınırlı kalmadığını belirten Özcan, sözlerine şöyle devam etti: “O.B., önce ‘Müştekiler ve vekilleri biz zenginiz diye bize iftira atıyorlar’ demişlerdi. Ancak kendisi emniyette alınan ifadesinde gelirim 50 bin lira demiş. Ülkede yoksulluk sınırı bile 70 bin liranın üstünde. Gelir bildiriminde bile yalan beyanda bulundu. Dava boyunca savunmalarında kendilerinden başka herkesi suçlayan yalan beyanda bulundular. Her şeyin olası kast ile yapıldığı ortada ve belgeli. Bu yüzden suçluların olası kasttan yargılanmaları ve ceza almalarını istiyoruz.”

Related Posts

Öcalan’ın videolu mesajına terör örgütünden yanıt: ‘Somut adım atılmamış olsa da…’

Terör örgütü PKK lideri Öcalan’ın videolu mesajına ilişkin silah bırakması beklenen terör örgütünden açıklama geldi.

Mansur Yavaş’tan ‘tahliye’ çağrısı: ‘Murat Çalık ölürse, bunun adı tasarlayarak cinayettir!’

Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş, sağlık sorunları yaşamasına rağmen cezaevinde tutulan Beylikdüzü Belediye Başkanı Murat Çalık’ın serbest bırakılması çağrısını yineledi. Yavaş, “Öldükten sonra tutuklu yargılayamazsınız. Geri de getiremezsiniz. Onu hemen bırakın. Murat Çalık ölürse, bunun adı cinayettir. Tasarlayarak cinayettir. Bir an evvel tahliye etsinler” dedi.

Bilim insanlarından ürküten keşif: Eriyen buzlar yanardağları tetikliyor

Küresel ısınmanın yol açtığı buzul erimesi, yalnızca deniz seviyesini değil, yer altındaki magma odalarını da etkiliyor. University of Wisconsin–Madison’dan Pablo Moreno-Yaeger’in öncülüğünde yürütülen ve Prag’daki Goldschmidt Konferansı’nda sunulan …

Kartalkaya faciasında sorumluluk üstlenen yok! Otel müdürü ‘resepsiyonistim’ dedi

Grand Kartal Otel’de çıkan yangına ilişkin tutuklanan otel müdürü tutuklu sanık Zeki Yılmaz, “Her ne kadar bana müdürlük unvanı verseler de benim yaptığım iş resepsiyon görevi oldu. Bordrosunda resepsiyonist görevlisi yazan bir çalışanım, otelde hiçbir şekilde yetkim yoktur. Otel aile otelidir, kararları kendileri alır ve kendileri kontrol eder. Otelle alakalı ne gerekiyorsa kendileri belirler. Kendisine koltuk bile aldıramayan müdür mü olur?” dedi.

Leman dergisi yazı işleri müdürü Aslan Özdemir için gözaltı kararı

Leman Dergisi hakkında yürütülen soruşturmada, yazı işleri müdürü Aslan Özdemir hakkında gözaltı kararı verildi.

Gözlük satışına yasal fren: Denetimsiz satana 1 milyon TL ceza ve meslekten men!

TBMM’de görüşmeleri devam eden kanun teklifiyle, optisyen-gözlükçü işletmelerinin faaliyette bulunmalarına ilişkin esaslar düzenlenirken, sektör, bu düzenlemeyle korsan optisyenlerin önlenmesini bekliyor.