ABD ile AB liderlerinin, Washington’da İsrail-Filistin çatışması ağırlıklı gündemle gerçekleştirdiği 27’nci zirve toplantısı sonucunda ortak açıklama yapıldı.
Açıklamada, İsrail-Filistin çatışmalarıyla ilgili, Hamas’ın İsrail’e yönelik saldırıları en sert dille kınanarak “Hiçbir şey terörü haklı çıkaramaz. İsrail’in bu saldırılar karşısında, uluslararası hukuk ve uluslararası insancıl hukuk çerçevesinde kendisini savunma hakkı olduğunu teyit ediyoruz.” değerlendirmesi yapıldı.
Açıklamada, bölgedeki ortaklarla yakın iş birliği içinde olunacağı belirtilerek şu ifadelere yer verildi:
“Gazze’deki kötüleşen insani krizden de endişe duyuyoruz. Bölgesel bir gerilimin önlenmesi çok önemli. Tüm rehinelerin hemen salınması çağrısı yapıyor, iki devletli çözümün kalıcı barışa giden geçerli yol olmaya devam ettiği yönündeki görüş birliğimizi vurguluyoruz.”
“RUSYA’NIN TAHIL İHRACATINI ÖNLEME TEŞEBBÜSLERİNİ VE TAHIL DEPOLARINA YÖNELİK SALDIRILARINI KINIYORUZ”
Açıklamada, Rusya-Ukrayna savaşına ilişkin değerlendirmeler de yapılarak AB ve ABD’nin Ukrayna’nın siyasi, finansal, insani ve askeri destekçisi olmayı sürdüreceğinin altı çizildi.
Rusya’nın, savaşı durdurmaya ve birlikleri ile askeri ekipmanını koşulsuz olarak uluslararası alanda tanınan Ukrayna topraklarından çekilmeye çağrıldığı açıklamada, Ukrayna Barış Formülü’ne en geniş uluslararası desteği sağlama kararlılığı da dile getirildi.
Açıklamada, Ukrayna’da kalıcı barış için toprak bütünlüğüne ve egemenliğine saygının şart olduğu vurgulanarak, “Başta en savunmasız ülkelerin şiddetli biçimde yaşadığı ve Rusya’nın sebep olduğu enerji, ekonomi ve gıda güvenliği sorunlarına uluslararası kamuoyuyla yanıt vermek için çalışıyoruz. Rusya’nın, Karadeniz Tahıl Girişimi’nden çekildiği günden bu yana tahıl ihracatını önleme teşebbüslerini ve Ukrayna’nın tahıl depoları ile sevkiyat tesislerine yönelik saldırılarını kınıyoruz.” ifadeleri kullanıldı.
Rusya’nın savaşma kabiliyetini sürdürmesine destek verenlere yönelik yaptırımlara devam edileceğine dikkati çekilen açıklamada, Gürcistan ve Moldova’nın toprak bütünlüğüne verilen desteğin de altı çizildi.
Açıklamada ayrıca Sırbistan ve Kosova arasında yaşanan gerginliğin acilen azaltılması ve diyalog masasına dönüşün koşulsuz ve hızlı şekilde gerçekleşmesi gerektiğinin altı çizildi.
Açıklamada Ermenistan ve Azerbaycan arasında egemenliğin, sınır dokunulmazlığının ve toprak bütünlüğünün karşılıklı tanınmasına dayanan kalıcı bir barışı sağlama kararlılığı da paylaşıldı.
“ÇİN’LE YAPICI VE İSTİKRARLI BİR İLİŞKİ KURMAYA HAZIRIZ”
Gelişmiş, demokratik ve güçlü bir Afrika’nın AB ve ABD’nin çıkarına olduğu ifade edilen açıklamada, Hint-Pasifik bölgesinin istikrarı, güvenliği ve refahı için işbirliğini artırma konusundaki kararlılık dile getirildi.
Çin’in ayrı bir başlıkta ele alındığı açıklamada, “Endişelerimizi Çin’e doğrudan ifade edebilmenin ve Çin’le samimi bir ilişki kurmanın öneminin bilinciyle Çin’le yapıcı ve istikrarlı bir ilişki kurmaya hazırız.” ifadeleri yer aldı.
Ekonomisi, ortak çıkarlar ve uluslararası kamuoyunda oynadığı rol gereği Çin’le ilişkilerin gerekli olduğu kaydedilen açıklamada, Çin, başta iklim ve biyolojik çeşitlilik krizleri olmak üzere küresel sorunlarda işbirliği içinde çalışmaya davet edildi.
Çin’i Doğu ve Güney Çin Denizi’ndeki tek taraflı adımlar konusunda uyaran taraflar Tayvan konusundaki politikalarında hiçbir değişiklik olmadığını kaydetti.
Açıklamada, “Tibet ve Sincan’daki (Uygur Özerk Bölgesi) insan haklarına ilişkin kaygılarımızı dile getirmeye devam edeceğiz.” değerlendirmesi yapıldı.
Çin ayrıca savaş ve saldırganlıkları durdurması, askerlerini Ukrayna’dan çekmesi için Rusya’ya baskı yapmaya davet edildi.
YENİ EKONOMİK KORİDORLARLA SÜRDÜRÜLEBİLİR EKONOMİK BÜYÜMEYE DESTEK VERİLECEK
ABD ile AB arasındaki savunma işbirliğinin artacağı kaydedilen ortak açıklamada, tarafların Birleşmiş Milletlerin Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ne bağlılığı da vurgulandı.
AB ve ABD’nin, düşük ve orta gelirli ülkelere önemli katkılar yapacağı ifade edilen açıklamada, 2027 yılına kadar düşük ve orta gelirli ülkelerde 600 milyar dolarlık kaliteli altyapı yatırımlarının gerçekleştirileceği kaydedildi.
Açıklamada, yeni ekonomik koridorlar oluşturularak sürdürülebilir ekonomik büyümeye destek verileceği belirtilerek iklim krizi, biyolojik çeşitliliğin yok olması ve kirlilik gibi konularda tarafların işbirliğini derinleştirme kararlılığına vurgu yapıldı.
“YAPAY ZEKAYI KAMU YARARI İÇİN KULLANMA TAAHHÜDÜMÜZÜ TEYİT EDİYORUZ”
Güvenli, yaratıcı ve rekabetçi bir dijital ekosistem kurulması için tarafların adım attığı ifade edilen açıklamada, yapay zekanın faydalarından yararlanmak, risklerini ise yönetmek için ABD ve AB’nin diğer paydaşlarla işbirliği içinde olduğu vurgulandı.
Açıklamada, “Özellikle tarım, hava tahmini, acil durum yönetimi ve müdahale, elektrik şebekesi optimizasyonu, sağlık ve tıbbi araştırmalar gibi alanlarda yapay zekayı kamu yararı için kullanma taahhüdümüzü teyit ediyoruz.” ifadeleri kullanıldı.
Taraflar arası stratejik teknolojiler konusunda araştırma işbirliğinin önemine işaret edilen açıklamada, daha güvenli bir siber ortam hedefi için yapılacaklardan da söz edildi.
Dünya Ticaret Örgütü reformunun iki tarafın da çıkarına olduğu belirtilen açıklamada “Kritik tedarik zincirlerinde aşırı bağımlılığı azaltmak için partner ülkelerle yakın işbirliği içinde olmaya devam edeceğiz.” ifadeleri kullanıldı.
Açıklamada, tedarik zincirlerindeki çeşitliliğin ekonomik baskılara karşı duruşu güçlendireceğine de işaret edildi.
Eğitim alanında işbirliğine de vurgu yapılan açıklamada, tarafların öğrenci ve akademisyen değişimi programları olan Erasmus ve Fulbright programlarına desteklerini artıracağı kaydedildi.