Avcı, Trabzonspor dergisinde yaptığı açıklamada, ilk döneminde Trabzon’dan ayrılmasının ardından bir müddet dinlenmek ve sonra ne yapacağıma karar vermek niyetinde olduğunu anlatarak, “Ama futbolsuz nefes alamam ben. Tatilde bile eski maçları seyrederim. Futbol belgeselleri seyrederim. Kütüphanem futbol efsanelerinin kitapları ile doludur. Yani benim dinlenmem bile futboldur.” ifadelerini kullandı.
Trabzonspor’dan ayrı kaldığı süre boyunca kendisini arayıp fikir almak isteyen herkese de sohbet kapısının daima açık olduğunu dile getiren Avcı, şöyle devam etti:
“Doğrularımı, zaman içinde keşfettiğim hatalarımdan çıkardığım derslerimi, modern futbolu nasıl gördüğümü, analizlerimi, kulüp seviyesinde ya da milli takım seviyesinde nasıl ileri gidebileceğimizi, kendime göre anlattım. Sonra bir gün Sayın Ertuğrul Doğan kısa bir mesaj attı. O zaman anladım ki içimde bir yerlerde Trabzon tutkusunu hala atamadığım bir şeyler var. Evet. Burada bir şampiyonluk yaşadık ve birçok teknik adam için belki bu yeteri kadar büyük bir mesele. Ama o mesajı okur okumaz aklımdan geçen ilk şey ‘Bir kez daha yapabiliriz’ oldu.”
“TELAFİ ETMEMİZ GEREKEN İŞLER VAR”
Avcı, takıma dönüş zamanına ilişkin bir soru üzerine, “Bu kadar çabuk geri dönmeyi bekliyor muydum sorusuna, bütün samimiyetimle cevap vermem gerekirse, demek ki bekliyormuşum. O mesaj gelene kadar fark etmemişim ama Trabzon’u çok özlemişim.” yanıtını verdi.
Avcı, burada çok güzel duyguları hep beraber yaşadıklarını anımsatarak, şunları kaydetti:
“Tekrar doğru planlama ile devreye sokacağız. Kısa sürede ve pragmatik olacak. Başarı bir sonuç değil, bir süreçten geçiyor. Biz bunu adım adım en iyi şekilde yapmaya çalışacağız. Sahada agresif olan, baskı yapan bir takım oluşturmaya çalışacağım. İlk geldiğimiz dönemde takım 17. sıradaydı ve 4. sıraya taşımıştık. Biz bu alışkanlığı kazanalım, Avrupa’ya gidelim. Önümüzde Türkiye Kupası gibi önemli bir hedef de var. Bunu yaparken de önümüzdeki sezonun planlamasını yapacağız. Önümüzdeki sezon en tepeye oynamak için planlamamızı yapmaya başladık.”
